14 Nisan 2009 Salı

Sevgili üzerine

İnsan yaratılıştan sevgiye muhtaçtır. Bu ihtiyacını aile, arkadaş ve en çok da sevgili üzerinden gidermeye çalışır.
Sevgiliyi diğer kavramların üzerinde önünde tutan kişiler genellikle ya birçok kişi ile beraber olurlar ya da uzun süredir devam eden bir ilişkileri vardır. Bu kişilerin duygusal açlığının daha büyük olduğunu sanırım söyleyebiliriz. Sevgili kavramı diğer kavramların gölgesinde tutan kişi ise sevgiye olan açlığını bir nebze de olsa dizginleyebilmiştir.
Hayatında yüksek bir amacı olan kişilerin sevgiliyi geri plana ittiğini görebiliriz. Sevgili ilgi ve zaman isteyen, yanında kırılgan çizgiler içinde durulması gereken, kişiye manevi destek sağladığı kadar köstek olup yıpratabilen bir kimsedir. Ve kişi gücünü bu tam olarak kestirilemeyen hediyeye harcamak istemeyebilir. Bu tip insanların yanında sığ arkadaşlarda göremeyiz. Çünkü Rastgele seçilen bu arkadaşlar, aslında arkadaş kavramını bile hak etmeyen bu kişiler, hem zaman kaybıdır hem de potansiyel tehlikedir.
Sığ arkadaşları ve sevgiliyi istemese de insan elbette ki kolay kolay yalnız kalmak istemez. Bu durumda aile, dost ve gerçek arkadaşlar devreye girer. Aile insanın yalnızlığını kovan ilk etkendir. Ardından dost gelir. Gerçek dost öteki benliğinizdir. Onun yanında tüm maskelerinizi çıkartabilirsiniz, o en büyük destekçilerinizdendir. Ama maalesef gerçek dostu bulmak oldukça zordur. Dosttan sonra arkadaşlar gelir. Bu kişiler arkadaş adını gerçekten hak eden kimseler olmalıdır. Onlarda sizin destekçiniz, eğlencenizdir ve çok değerlidirler.
İnsan hayatındaki bu kişilere çok dikkat etmeli ve hepsine hak ettikleri değeri vermelidir. Ama kendisini asla geri plana atmadan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder