10 Nisan 2009 Cuma

Dostluk üzerine

Bir insanın yalnızlıktan hoşlanmak için iki nedeninin olduğunu düşünüyorum. Birincisi insanlığa kin tutması, ikincisi ise kendisini yüce bir amaca adaması. İnsanın, insanlığa kin tutmasına geçmişte yaşadığı ilişkileri de neden olabilir. Dostlarından yarar değil de zarar gören kimse kalbinin daha fazla kırılmaması için kendisini toplumdan soyutlayabilir. İkinci neden ise insanın kendisini yüce bir amaca vermesi ve bu amacını lekeleyecek kişileri yanında istememesidir. Bu kimse sadece dostu değil, eş, çocuk ve kardeş gibi kavramları da reddeder.
Herhalde kralların ve diğer büyük kişilerin en çok eksikliğini çektikleri şey dostluktur. Sezar çok sevdiği dostu Brutus tarafından sırtından bıçaklanmıştır. İnsan kendisine zarar veren sahte dostlardan kaçınmalıdır. Dost, ona karanlık yolda ışık olmalı, gerekiyorsa hatalarını söylemelidir. Zaten söylemiyorsa o sadece öylesine bir arkadaş ya da dalkavuktur.
Ayrıca insanı günden güne yıpratan, kafasında kırk tilki döndüren dostluklarda kaçınılması gereken bir beraberlik türüdür. Kişi en kısa sürede bu birlikteliğe son vermelidir.
Gelelim dostluğun yararlarına… Bunlar o kadar çoktur ki burada yazmaya çalışsam çoğunu unutur giderim. Ama dostluğun en önemli yararı kişinin kalbindekileri güvenle dökebilmesidir. Dost ile paylaşılan üzüntüler azalır, sevinçler ise çoğalır, bir anlam bulur. Duygularını hep içinde tutan kalp bir süre sonra atacak enerji bulamaz.
Dostluk insanın en çok ihtiyaç duyduğu kavramlardan birisidir. Dostluk kadar önemli olan bir diğer şeyse dostluğun değerini bilmektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder