28 Şubat 2009 Cumartesi

Sevgi ve Nefret

Sevgi… Ne kadar güçlü bir şeymiş. Eskiden fazla inanmazdım sevgiye, aşka ve benzer duygulara. Güçlerini kabul ederdim, tamam ama yinede birisi bana gelse saygı mı sevgi mi dese saygı derdim. Çevremdeki insanların bana sevgi duymasından çok saygı duymasını tercih ederdim. Son zamanlarda gerek yaşadıklarımla gerek gördüklerimle bu düşüncem değişir gibi oldu açıkçası. En azından yakın çevremiz için sevgiye açız. Sevgiye gereken önemi vermiyorsak bunun iki nedeni vardır.
1: Kişi sevginin ne olduğunu bilmiyordur. Cahildir bu konuda. Dünyanın en büyük şarap mahzenine girmiştir ama daha önceden tattığı birkaç uyduruk şarap dışındaki şarapları tatmaya korkuyordur.
2: Kişi sevginin ne olduğunu ayırt edemiyordur. İçinde yaşıyor ama gereken önemi vermiyordur. Onu ancak kaybettiği zaman anlar.
[Agony] Love left you, without me you're all alone!
Ben ikincisini yaşadım. Kaybettiğim kişinin, dostumun benim için ne kadar önemli olduğunu ancak o gidince anladım. Pişmanlık? Olmaz mı, ama ne faydası var. Gittikten sonra geriye bakılmıyor bazı durumlarda, eh giden kişi de haliyle geride bıraktığının ne halde olduğunu pek göremiyor. Anlaması için benzer bir duruma düşmesi gerekiyor kimi zaman da kendisini zamana bırakması. Zamanla anlarsa ne mutlu, yoksa aynı duruma düştüğü zaman o da çok acı çekiyor. Demek bunları yaşatmışım ona diyor insan. Vicdan azabı, pişmanlık duymaya başlıyor. Empati kuruyor geçmişte aynı şeyleri yaşattığı kişiyle ama bu o gün çektiği acıyı geçirmiyor ne yazık ki. Bazı şeyleri zamanında fark etmek gerekiyor.
Sevgiye sahipseniz bunu zamanında fark etmek ve ona gereken değeri vermek en iyisi. Sonra vicdan azabı ve gözyaşları için çok geç, çok faydasız çünkü. Sevgi bu dünyadaki en güçlü duygulardan birisidir. Onunla yarışabilecek diğer duygu tam zıttıdır. Genellikle yine sevgiden doğsa da izlediği yol çok farklıdır; nefrettir o, kin.
Genellikle nefret ettiğimiz kişiler sevgi duygumuza zarar vermiştir. Ya sevdiğimiz birisine zarar vermiştir ya da zamanında nefret ettiğimiz kişiyi çok sevmişizdir. Zaten sevgi duymayan insanlar pek nefret de etmez. Bu duygulardan arınmış, akılları ve kalpleri rahat insanlardır onlar, ama şanslı mı şanssız mı oldukları büyük bir muammadır. Herhalde bunun cevabı kolay kolay bulunamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder